prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya hesabından Antalya ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Antalya’da aktif fay zonu olmamasına rağmen 100 km civarındaki fayların şiddetli deprem üretebileceğini söyleyen Görür, taban ve yapılaşma konusunda belediyeyi uyardı.
Antalya’da düzenlenen ‘Depreme Dayanıklı Bir Antalya’ panelinin içeriğine ilişkin açıklamalarda bulunan Görür, bölgede oluşabilecek risklere ve zemin yapısına dikkat çekti.
Paylaşımında, “Antalya’da depreme dayanıklı kentler konulu bir panele katıldım. Bazı arkadaşlar hala konuşmamın içeriğini soruyorlar. En basitinden şu şekilde özetlenilebilir” diyerek 2 madde sıraladı.
“Şehre 100 km’den daha yakınlar ve büyük depremler üretebilirler”
Paylaşımın devamı şu şekilde:
‘1- Antalya diri bir fay zonu üzerinde oturmaz, içinden fay geçmez ama birçok diri faya (deprem kaynağı) yakındır. Doğuda Akşehir, batıda Fethiye-Burdur, güneyde Hellenic-Kıbrıs-Yunma-batma zonu ve kuzeyde göller bölgesi fayları vardır. Bu faylar genellikle eğim atımlı normal faylardır. Genellikle şehre 100 km’den daha yakındırlar ve büyük depremler üretebilirler ve bu depremler Antalya’yı bir ölçüde etkileyebilir.’
‘Su bol olan bu üniteler kalitesiz zeminlerdir’
‘2- Antalya’nın dağlık bölgesinde zemin çok sağlam. Kentin bulunduğu ovalık bölgede ise durum farklıdır. Ova bölgesinin batısında travertenler yaygındır. Bunlar da katı ve kuru yerlerdir. Ovanın batısında genç kırıntılı çökeller ve alüvyonlar birden fazla bulunur. Suyu bol olan bu birimler berbat kalitede yerlerdir. Mümkünse buralar betona boğulmamalı, ağır ve çok katlı binalar yapılmamalıdır. Özellikle DB aksında şehir genişlememeli ve fay zonlarına yaklaşılmamalıdır. Sevgiler’
